Karanlık Zihinler ★★☆☆☆
Yazmaya en son okuduğum kitap ile başlamak istedim. Açlık Oyunları, Uyumsuz gibi serilerin tadını aldıktan sonra o distopyadan kopmamak adına aldığım bir kitaptı lakin saydığım serilerin dengi olmadığını baştan söyleyeyim ki kimse hayal kırıklığımı paylaşmasın.
Kitapta belli bir yaş aralığındaki çocuk/gençlerin salgın bir hastalığa yakalanmaları sonucu gözetim altına alındıkları kamplarda tutulmaları konu edilmiş. Bu bahsi geçen kamplarda çocuklar hastalıkları sonucu uğradıkları mutasyonun çeşidine göre renklere kategorize edilerek kalıyorlar. Örneğin mavilerin telekinezi özellikleri varken, yeşiller üstün zekalıdır. Baş karakterimiz olan Ruby ise zihin kontrol edebilen turunculardandır. Kampların amacı sözde onları iyileştirmek olsa da, işin aslı çocukları tehlikeli gördüklerinden onları toplumdan ayrı tutup üzerlerinde deneyler yapmak. Bu konu etrafında dönen hikayede Ruby’nin kamp hayatını, kamptan kaçışını, yolda edindiği dostlarını ve hep beraber meşhur “Kaçak Çocuk”‘u arayışlarını okuyoruz.
Kitabın anlatımı başta hiç akıcı değildi ve gerekli gereksiz her şeyin garip tamlamalarla betimlenmesi beni oldukça sıktı. 576 sayfalık kitabın ortalarına kadar sırf okumak için okudum ancak ondan sonra sarmadığını söylersem yalan söylemiş olurum.
Kısacası, genel olarak çok etkilenmiş olmasam da kitabın sonu gerçekten yüreğime dokundu.
Not: Karanlık Zihinler’i filme de uyarlamışlar ama kitapları bitirmeden filmi izlemeyeceğimi söylememe gerek yok sanırım.
Seriyi Bitirdikten Sonra Yapılan Düzenleme: Başlamanızı tavsiye etmiyorum, hiç gerek yok.