House of the Dragon ★★★★☆
“All Must Choose.”
George R. R. Martin’in Ateş ve Kan kitabından uyarlanarak hazırlanan House of the Dragon, Game of Thrones finalinin ardından hayranlarının merakla beklediği, 2022 yılında yayınlanmaya başlayan bir fantastik drama dizisi. İlk sezon 10 bölüm olarak sunuldu, 2. sezonun ise 8 bölümden oluşacağı açıklandı. Bölüm süreleri ise 1 saat civarında.
House of the Dragon, Yedi Krallık’da Targaryen ailesinin hüküm sürdüğü, Targaryenler’in de ejderhaların da soyunun daha kurumuş olmadığı bir dönemde geçiyor. Game of Thrones’da izlediğimiz dönemle arasında yaklaşık olarak 200 yıllık bir zaman var.”Targaryen ailesini yıkabilecek tek kişi Targaryen ailesinin kendisidir.” benzeri bir cümle ile başlıyor ilk bölüm. Aslında tüm dizinin konusu da tam olarak bu. Targaryen ailesini, daha önce Game of Thrones’da izlediğimiz yok olmanın eşiğine getiren olaylar House of the Dragon’da gerçekleşmeye başlıyor. Dizinin konusu da “Ejderhaların Dansı” olarak adlandırılan, Targaryenler arasındaki bu iç savaş. Aşina olduğumuz taht kavgaları, çarpık ilişkiler, çeşitli entrikaların ortasında demir tahtı kim hak ediyor? “Herkes Seçim Yapmalı.”
Henüz tüm bölümleri izlemedim fakat izlediğim yere kadar diziyi gayet beğendim. Spin off diyebileceğimiz böyle diziler genelde çoğu izleyicinin beklentisinin altında kalır ama House of the Dragon bana hiç Game of Thrones’un altında kalacak gibi gelmiyor. Oyuncular, prodüksiyon, hikaye… Gayet başarılı olduğunu düşünüyorum. Kuşkusuz herkes dizinin oyuncu seçimine hayran kalmıştır. Özellikle karakterlerin ergenliklerini ve yetişkinliklerini oynayan oyuncuların benzerliği… Başta Alicent’i oynayan oyuncunun değiştiğini fark etmedim bile, çok başarılı bir geçişti. Tek bir sıkıntı var o da dizinin kendisiyle ilgili değil. Diziyi internette bulup izlemek çok zor. Telif hakları nedeniyle dizinin kaldırılmadığı tek bir site dahi bulamadım. Abonelik sistemiyle çalışan birkaç platformda ise dizi mevcut.
Çarpık ilişkilerden, entrikalardan, sürekli birilerinin başkalarının kuyusunu kazmalarını izlemekten hoşlanmıyorsanız bu dizi hiç size göre değil. Acımasız taht oyunlarına hasret kaldıysanız da Ejderhaların Dansı’nı izlemeye hazır olun!