Life in a Year ★★☆☆☆
Film izlemek istememin pek çok sebebi olabilir. Kafamı dağıtmak isterim, kendim yapamayacağım şeyleri yapıyormuş gibi hissetmek isterim, aslında olmayan bir yerde olmak isterim… Bazen de mutlu sonla bitmeyen, şöyle birkaç gün etkisinden çıkamayacağım, aklıma geldikçe gözlerimin dolduğu romantik bir dram filmi izleyesim gelir. Bugün, ekranın karşısına geçip üzülmek istedim ve son zamanlarda internette bu filme çok denk geldiğimden, açıp izleyeyim dedim. 1 saat 47 dakika gibi ideal bir uzunlukta olmasının da büyük etkisi oldu tabii.
Önce konusundan bahsedeyim: Akademik hayatı çok başarılı giden ve üniversite için Harvard’a başvurmaya hazırlanan Daryn’in, hayranı olduğu bir rapçinin konserine girmeye çalışırken Isabelle adlı bir kızla yolu kesişir ancak kızdan adı dışında bir şey öğrenemez. Daha sonra tesadüfen Isabelle’in çalıştığı dondurmacının önünden geçerken onu fark eder ve onunla doğru düzgün tanışmak için bu fırsatı değerlendirir. Gel zaman git zaman, kızın kanser olduğunu ve bir senelik ömrü kaldığını öğrenir ve Isabelle’in kalan son yılına, bir ömür boyunca yaşanabilecek dönüm noktaları ve deneyimlerle doldurmaya çalışır. Tabii bir de, bu romantizm perdesinin arkasında Daryn’in onun için her şeyi planlamış olan babasıyla ilgili olaylar de gelişiyor.
Aynı Yıldızın Altında tadında bir filmdi. Baş karakterin ergen kankileri dolayısıyla filme biraz komiklik katılmaya çalışılmış olsa da pek başarılı bulduğumu söyleyemeyeceğim. Filmi beğenmedim diyemem ama istediğim gibi etkilenmedim. Kolay ağlayan bir yapınız yoksa, muhtemelen ağlamadan filmi bitirebilirsiniz.
İzlediğime pişman olmadım ama izlemezseniz de bir şey kaybetmezsiniz.