Marrowbone ★★★☆☆
2017’de gösterime giren Marrowbone; George MacKay, Anya Taylor-Joy, Charlie Heaton, Mia Goth gibi önemli genç oyuncuların oynadığı psikolojik, korku, gizem ve dram filmidir. Türkiye’de “Karanlık Sır” ismiyle yayınlanmıştır.
Marrowbone, Rose Fairbairn’in 4 çocuğunu da alıp birinden kaçarak eski aile evine taşınmalarıyla başlıyor. Çocuklarına burada güvende olduklarını, eski hayatlarını unutacaklarını ve artık “Marrowbone” soyadını kullanacaklarını tembihleyen Rose, bir süre sonra hastalığı sebebiyle vefat ediyor. Ölmeden önce de en büyük çocuğu Jack’e bir söz verdiriyor. Kardeşlerini koruyup kollamasını ve asla ayrılmamalarını istiyor. Bunun için de Jack 21 yaşına gelene dek, çocuk esirgemeden yetkililer gelip hepsini farklı ailelere vererek ayırmasın diye saklanmaları gerektiğini tembihliyor. Bunun üzerine 4 kardeş birbirlerine söz veriyorlar. Asla ama asla ayrılmayacaklarına dair.
Daha sonra da annelerini bahçeye gömüyorlar ve ölümünü herkesten saklıyorlar. İlk taşındıkları zaman tanışıp arkadaş oldukları Allie dahil hiç kimseye annelerinin ölümünden bahsetmiyorlar, soran olursa hasta diyerek geçiştiriyorlar. Yalnız gerekli zamanlarda, sadece Jack dışarı çıkıyor ve diğer kardeşler kimseyle görüşmüyorlar, evin içinde diğer herkesten izole ve olabildiğince normal bir hayat yaşamaya çalışıyorlar. Annelerinin vefatının üzerinden geçen 6 aydan sonra evde bir gerilim başlıyor. Çatı katından gelen sesler, üzeri örtülü aynalar, kardeşlerin hapsolmaktan sıkılmaları…
Film pek korku unsuru içermiyor fakat baştan sona gerilimin hakim olduğu inkar edilemez. Filmin beni hayal kırıklığına uğrattığı bir nokta da bu korku unsuru meselesiydi çünkü türleri arasında korku geçtiği için ve Marrowbone (Karanlık Sır)’un fragmanı da bir korku filmiymiş izlenimi verdiğinden, ben hayaletli mayaletli bir korku filmi izleyeceğimi düşünerek bu filmi açmıştım. Oysa ki filmi izlerken gösterdiğim en fazla tepki irkilmek oldu. Bunun dışında aksiyon namına inişli çıkışlı bir film olmamasına rağmen akıcı bir filmdi. Nefesimi tutarak izledim diyemem ama bu durağanlıktaki bir filme göre gayet sürükleyiciydi. Korku filmi olarak değil de gerilim filmi olarak değerlendirildiğinde oldukça başarılı bir filmdi. Dediğim gibi ben korku filmi izleme amacıyla açtığım için beni pek tatmin etmedi ama gerilim filmlerini seviyorsanız Marrowbone’u izleyebilirsiniz.
Sonuç olarak ortalama bir filmdi bana kalırsa. Yani eşime dostuma “Çok güzel bir film izledim sen de izle muhakkak.” diye tavsiye edeceğim bir film değildi ama izlediğime pişman da olmadım.