Penceremden ★☆☆☆☆

Penceremden ★☆☆☆☆

03/07/2024 0 Yazar: athena

Hayranlarının yere göğe sığdıramadığı, gizemli sert çocuk ve neşeli saf kız hikayelerinden biri daha. Klasik bir Wattpad’den çıkma, filme uyarlanmış, ergenlere yönelik niteliksiz bir iş. Romantik ve komedi türlerindeki İspanyol yapımı “film”, 1 saat 56 dakika uzunluğunda.

İzlerken harcadığım vakte yazık olduğunu bile bile izlemeye devam ettim, hatta daha ne kadar kötü olabilir ki diye merak edip sonraki filmini de izledim ve bu da yetmedi son filmini de açtım, 15 dakika kadar izledikten sonra sıkılıp kapattım. İlk başta belki sonradan düzeliyordur diye izlemeye devam etmiştim sonrasında da bu kadar izledim bari sonunu da göreyim derken devam ettim ama artık 3.film olan Göz Göze’ye gelince daha fazla tahammül edemedim.

Aslında filmi defalarca Netflix’de görmeme rağmen ilgimi çekmediği için daha önce izlemeye yeltenmemiştim. Fakat sosyal medyada ısrarla karşıma çıkıp durduğu için ve beğenilme oranı yüksek olan bir yapım olduğundan sonunda bir şans vermeye karar verdim. Neresinden ele alacağımı, nereyi tutacağımı şaşırdığımı söyleyebilirim. Günümüzün “Twilight’ı” olarak nitelendirilen filmlerden biri olduğuna inanamıyorum gerçekten. Ne hayranlık uyandıran bir karakter var ki üç film boyunca “gelişimi” şöyle dursun, ne ortada bir aşk hikayesi var. Hatta da daha da ileri gidip filmde var olan tek şeyin sevişme sahnesi olduğunu söyleyebilirim. O kadar sık sevişme sahnesi vardı ki artık sarmaya başladım. Burada filmi ayıplayacak halim yok da ben olsam bu filmin türleri arasına erotik diye bir ekleme de yapardım yani.

Dediğim gibi filmin bir hikayesi olduğu söylenemez. Dolayısıyla anlatacak pek bir konusu da yok. En basit haliyle hikayedeki baş kadın karakter, sapıklık yaptığı zengin karşı komşunun oğlu olan baş erkek karakter ile internet şifresi aracılığıyla resmen tanışıyor. Kız açık açık çocuğa ondan hoşlandığını söylüyor, çocuk da sonunda tüm o sert, soğuk ve gizemli erkek havalarını bırakıp kıza karşı yelkenlerini indiriyor. Bütün olay bu çok da karmaşık olmayan, sığ ve ergen örgünün etrafına kurulu. Alacakaranlık serisinde bizi ergenlik yıllarımıza götüren, o güzel hislerimizden bizi yakalayan bir aşk hikayesi, kurgu örgüsü, zamanına göre bizi içine alan sahneler, oyunculuklar vardı. Penceremden’de bunların hiçbiri yok. Sadece yüzü güzel birbirine yakışan bir erkek bir kadın koymuşlar, güncel hayata uygun bir tanışma sahnesi yazılmış ve sonra da birbirinizle oynaşın koklaşın küsün barışın demişler. İşte tüm mevzu bu kadar basit, sığ ve yetersiz.

İkinci film ilişkilerinin bir adım ötesi, üçüncü film de onun bir adım sonrasıdır herhalde. Demem o ki, eğer vakit öldürmek için sürekli birilerinin oynaştığı, “film” gereksinimlerinden yoksun niteliksiz bir yapım seyretmek istemiyorsanız, fragmanına bile tıklamadan geçin.