Until Dawn ★★★★☆
Until Dawn, 2015 yılında Supermassive Games tarafından PlayStation için geliştirilmiş bir interaktif hayatta kalma, korku oyunu. Etkileşimli film olarak da tanımlamak mümkün. Henüz sadece PS üzerinden oynanabilir olmasına karşın, 2024 bitmeden Epic Games ve Steam üzerinden satışa konulması bekleniyor.
Until Dawn, neredeyse tüm etkileşimli hikaye oyunlarında olduğu gibi, “Kelebek Etkisi” çatısı altına kurulmuş bir oyun. 8 farklı karakterle oynarken yaptığınız seçimler doğrultusunda belki yüzlerce farklı sondan birini elde ediyorsunuz. Yüzlerce farklı son derken abarttığımı düşünenler olabilir ama hayır, abartmıyorum. Tekrar oynanma oranı oldukça yüksek olan Until Dawn’ın senaryosunun 10,000 sayfa olduğu söyleniyor. Oyunda yaptığınız her seçim ama istisnasız her seçim, oyunun devamını ve en nihayetinde elde edeceğiniz oyun sonunu etkiliyor. Hatta yapılan tahminlere göre “Until Dawn’ı ilk kez oynayanlar arasında, oyunu tamamen aynı şekilde oynayıp aynı sonucu alan iki kişi yoktur.” bile deniyor.
Until Dawn’a on kişilik bir arkadaş grubunun bir dağ evinde takılmalarıyla başlıyoruz. Bu gruptan Hannah’ya yapılan bir eşek şakası üzerine Hannah kendini ormana atıyor ve kardeşi Beth de arkasından gidiyor. Bir daha da onlardan haber alınamıyor. Kaybolmalarının üzerinden bir yıl geçtikten sonra kaybolan kızların kardeşi Josh (kendisini Rami Malek oynuyor), aynı arkadaş grubunu aynı dağ evine davet ediyor.
Grubun dinamiği oldukça karışık. Grup içinde eski sevgililer de var, yeni sevgililer de, platonikler de… İşleri kızıştıran ve gerginliği arttıran bir diğer faktör de, eşek şakaları yüzünden kaybolan Hannah ve Beth’e karşı duydukları suçluluk duyguları. Bu gergin ortamın alev alması da pamuk ipliğine bağlı zaten. Grupta ayrılmaların meydana gelmesi, karşılaşılan gizemli birileri, ormandaki hayvanlar derken gerilim gitgide yükseliyor ve ölümler başlıyor. Yardım da şafaktan önce gelmeyecek!
Oynamaya başladığınızda her karakterin kendine ait bir profili olduğunu göreceksiniz. Bu profilde diğer karakterlerle ilişki barları yer aldığı gibi aynı zamanda cesaret, merak, dürüstlük, komiklik gibi özellik barları da yer alıyor. Yaptığınız seçimlerle karakterlerin arasını iyileştirebiliyor ya da tam tersi bozabiliyorsunuz. Komik birinin komiklik seviyesini düşürebiliyor ya da cesaret seviyesi yüksek olmayan birine kahramanca seçimler yaptırarak cesurluk barını yükseltebiliyorsunuz. Ha, bu ne işe yarıyor? Şu işe yarıyor denecek bir faydası yok ama daha önce de dediğim gibi her seçim, hikayenin akışına bir yerden, bir şekilde etkiyor.
Peki seçim seçim dedik, neyi seçiyoruz? Örneğin Josh ile oynuyorsunuz ve biri sizi ormanın içinde kovalıyor. Güvenli yoldan mı kestirmeden mi gideceğinizi seçiyorsunuz. Tercih yapmak için de çok uzun bir süreniz olmadığını söylemiş olayım. Verilen süre içinde tercih yapmazsanız oyun seçimi kendi otomatik olarak yapıyor. Kestirmeden gitmeyi tercih ettiniz diyelim burada da anlık olarak ayağınız kaydığında gösterilen tuşa basarak müdahale etmeniz gerekiyor. Tabii bu oldukça basit bir örnek oldu. Oyun boyunca bundan çok daha önemli kararlar almanız gerekiyor. Mesela diğer grup üyelerinin hayatı sizin bu tercihlerinize bağlı olabilir. Bu güvenli yol mu kestirme yol mu örneğinde bile yapacağınız tercih, birinin hayatını kurtarmaya yetişip yetişemeyeceğinizi belirleyebilir. Kısacası oyun boyunca rahat bir nefes alıp kumandayı elinizden bırakmak imkansız. Özetle kumanda sizin elinizde, her şeyin kararını siz veriyorsunuz. 8 kişinin 8’inin de öldüğü bir oyun sonu da elde edebilirsiniz, hepsinin kurtulduğu bir oyun sonu da.
Oyunda sanırım beni tek rahatsız eden şey zorlama kamera açıları. Öyle saçma açılarda oynamak zorunda bırakılıyoruz ki, kontrol etmek zorlaşıyor. Neden normal bir kahraman bakış açısı kullanmamışlar anlamadım. Üstelik bu duruma alışmak da hiç mümkün değil. Bu sorun bütün oyunu etkileyen bir problem olsa da, oyunun ne kadar iyi ve eğlenceli olmasının önüne geçemiyor tabii ki. Korkuysa korku, gerilimse gerilim, aksiyonsa aksiyon… Tüm duyguları veren çok başarılı bir oyun olmuş. Oynayıp da beğenmeyen olmayacağını düşündüğüm ve gönül rahatlığıyla herkese tavsiye edebileceğim bir oyun.